VERİMLİ DERS ÇALIŞMADA AİLENİN ÖNEMİ

  Her anne baba çocuğunun başarılı bir öğrenci olmasını ister ve bunun için de elinden geleni yapmaya çalışır. Çocuklarının kendi ayakları üzerinde durabilmesi, kendine güvenen, sorumluluk sahibi, başarılı ve mutlu bireyler olabilmeleri için tüm olanakları seferber eder. Çünkü iyi bir eğitimin çocuklarının geleceğini teminat altına alan önemli bir vasıta olduğunu düşünürler. Bu sebeple çocukları için yaptıkları tüm fedakarlıklar, çocuklarının geleceğine yaptıkları yatırımları anlamlı ve değerli kılar.

  Ancak bu çabanın sonuç vermesi için öncelikle çocuğa olumlu ve sağlıklı bir aile ortamı sağlanmalıdır. Bu doğrultuda aile ortamında çocuğun;

 - Sevgiyi yaşamasını,

 - Huzuru hissedebilmesini,

 -  Siz ebeveynleri ve diğer aile bireyleri ile rahatça iletişim kurmasını sağlamak şüphesiz çocuğu başarıya götürecek ilk basamaktır.

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA NEDİR?

  Belirli bir amaç doğrultusunda yapılan ve zamanın planlı şekilde kullanıldığı çalışma biçimine verimli ders çalışma diyoruz.

  Verimli ders çalışmada asıl önemli olan saatler boyunca çalışmak değil, çalışma sonunda elde edilen başarı, yani öğrenmenin gerçekleşip gerçekleşmediğidir.

  Verimli çalışma, sonradan öğrenilebilen ve geliştirilebilen bir beceridir. Bu işin öznesi her ne kadar öğrenci olsa da başarıya yalnızca öğrencinin çalışmasıyla değil ailenin, öğretmenin ve öğrencinin birlikte çalışmasıyla ulaşılır.

  Okulda ve sınavlarda başarıya ulaşmak aslında bir ekip işidir.

  Bu konuda ailelere ne gibi sorumluluklar düşüyor?

     1. Başarıları “çok çalışmalarına” değil ama “düzenli çalışmalarına” bağlıdır. 

  Okul dönüşü yemek ve yeterli dinlenme sonrası yapacağı ilk iş o gün okulda gördüğü dersin tekrarını yapmaktır. Çünkü konuyu ne kadar anlamış da olsa tekrar yapmazsa tüm öğrendiklerini daha sonraki günlerde unutur.

24 saat içinde tekrarlanmayan bilginin %40'ı, 1 ay sonra ise %5'i hafızamızda kalmaktadır.

Tekrardan sonra ise konuyla ilgili mutlaka soru çözümü yapmalı veya öğrendiklerini size anlatmalıdır.

Çözemediği soruları, yapamadığı ödevlerini mutlaka ders öğretmenine sormalıdır. Çünkü ders çalışmamın amacı eksik olduğu yanları yakalamak ve doğrusunu öğrenmektir.

     2. Sürekli ‘ders çalış, ödevini yaptın mı?’ diye uyarmak yerine düzenli ve planlı bir şekilde çalışmasını için yönlendirin. 

  “Bilinçsizce çok çalışmak” değil “bilinçli bir şekilde verimli çalışmak” çocuğunuzu başarıya götürecektir.

  Verimli ders çalışmada en önemli etken çalışmanın bir program çerçevesinde planlanmasıdır. Çocuğunuzun bireysel özellikleri göz önünde bulundurularak hazırlanan bir çalışma programı çalışmanın verimini arttırmanın yanında, zamanı etkin kullanmasına da yardımcı olacaktır.

  Çalışma programı hazırlanırken dikkat edilmesi gereken noktalar programın uygulanabilir nitelikte olması, öğrencinin sosyal ihtiyaçlarının (molalar, serbest zaman vb.) da program içinde yer almasıdır.

  Çalışmalarını 30-35 dk. ders, 10-15 dk. mola olarak planlayabilirsiniz.

  Dikkat sürelerine göre çalışmalarını kısa tutabilirsiniz. Eğer çocuğunuz ödevinin tümünü yapmakta zorlanıyorsa, o zaman ödevi küçük parçalara ayırarak yapmasını sağlayabilirsiniz.

     3. Ders çalışma planlarının rutine dönüşmesi için teşvik edin.

  Çocukların rutinlere ihtiyaçları vardır, rutinler sayesinde bir davranış alışkanlık haline dönüşebilir. Çocuğunuzun alışkanlıklarını ailece gözden geçirin. Örneğin; her gün aynı saatte ders çalışmaya başlaması için onu teşvik edin.

  Çocuğunuzun programına uygun olarak çalışıp çalışmadığını takip edip zorlandığı durumlarda birlikte çözüm üretmelisiniz.

4. Ders çalıştığı ortamın düzenli ve sade olmasını sağlayın.

  Uygun bir çalışma ortamı için ilk şart fiziksel koşullardır. İyi havalandırılmış bir çalışma odası, çalışma masası, uygun bir aydınlatma, gerekli araç-gerecin hazırlanması gibi konularda çocuğunuzu yönlendirin. Ayrıca çocuğun çalışma ortamında dikkat dağıtıcı unsurların bulunmaması da önemlidir. (poster, bilgisayar, televizyon, cep telefonu vb.)

     5. Okul derslerin dışında her gün düzenli kitap okuma saati de programın olmazsa olmazı...

  Anlama kapasitesi ve soru çözüm hızına katkıyı en çok okunan kitaplar sağlamaktadır.

  Peki çocuğunuzun kitap okuma alışkanlığı nasıl kazandırabilirsiniz?

    -Siz onlara kitap okuyarak iyi bir model olmalısınız,

    -İlgi duyduğu alanlarla ilgili kitapları seçebilirsiniz.

    -Evde ailece okuma saatleri düzenleyebilirsiniz.

    -Çocuğunuzla beraber sahaflara, kitap fuarlarına, kütüphanelere gidebilirsiniz.      

   6. Çocuklarınızın daha kolay öğrenebilmesi için neşeli ve istekli olması önemlidir.

  Onunla eğitici oyunlar oynayın. Oynarken lider olmasına, yönetmesine izin verin.

  Öğrenmenin eğlenceli bir hale geldiğini görmek çocuğunuza yardımcı olacaktır.

     7.  Bir öykü okurken, öyküdeki problemleri belirlemek, bu problemlerin nasıl çözüldüğünü düşünmek çalıştığı konuyu daha iyi kavramasına yardımcı olacaktır.

     8.  Hafta sonları özellikle zorlandıkları derse daha çok vakit ayırmalılar.

  Sizler de fark edersiniz ki çocuklar yapabildikleri dersi çalışmaya meyillidirler. Ancak ders çalışmanın amacı yapamadıklarını yapabilir hale gelmektir.

     9. Kaygıya sebebiyet veren yaklaşımlardan kaçının.

  “Daha az önce anlattım ne çabuk unuttun!”, “Böyle gidersen başaramazsın…” vb. söylemler çocuğun özgüvenini zedeler ve zaten yapamıyorum çalışmama gerek yok diyerek derslere karşı ilgisi azalır.

  Çocuğun her konuda desteklenmeye yüreklendirilmeye ihtiyacı vardır. Bunu yaparsanız hem çocuğun kendine olan güveni artar hem de yeni başarılar elde etmek için heveslenir.

    10. Ders dışında, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda sosyal faaliyetlere yönlendirin.

  Çocuklarınıza sürekli ders çalışmaları için baskı yapmamalısınız. Çocuklarınızı resim, müzik ve spor gibi diğer sosyal faaliyetlere de yönlendirmeniz onları kişisel ve sosyal gelişimi için çok önemlidir.